Neden yazılır bir şiir
Neden okunur bunca yazı
Çünkü nasıl aşılabilir başkaca
İnsanın karmaşıklığı

Edip


Kafası daim dumanlı, her an hüzünlü, yaralı bir meczup, musiki tiryakisi Hora'nın mahzeni

7 Mart 2012 Çarşamba

mezar çiftetellisi

Kafiyeli, siyah kokular salıyor 
içimde can çekişen atlar
Öldür beni
Her köpeğin dişlerinde bıraktığım parçalarımdan
Derdiğin gemimi suya emanet et ve içinde eridiğinde o sıvıyı zerket mutluluğun kıymetini bilmeyen ahmakların kıçlarına. Tam teşekküllü depresan.
Depreşşinler
Tepinsinler
Ersinler sırrına.

Bu omzumdaki ağırlık de ne Miçki? sanki
tüm mafya omzuma leşlerini gömüyor şu gece vakti- kazdıkları etimin arasından sırıtan ömür fotoğraflarımın küllerini seyre dalıp, bir zaman insan olmaklıklarını anımsadılar sanırım
Bir içli türkü, bir ıslık ve hoop tuttukları gibi omzumdan attılar beni de açtıkları leş çukurlarından birine. Gadjo’daki bunağın geldiği yerden olacaklar ki, mezarımın üzerinde hem ağlayarak konyak içiyor sonra kalanıyla mezarımı suluyor ve yeniden hıçkırarak göbek atıyorlardı.



Hora / Mart 2012

Hiç yorum yok: